Tarih: 01.05.2021 02:30

Ramazan Sayfası (19)

Facebook Twitter Linked-in



GÜNÜN SOHBETİ  İBADETLERDE DEVAMLILIK


Mükemmel bir plana göre yaratılan ve ahenkli bir düzen içinde işleyen kâinatta, her şeyin bir gayeye yönelik olduğunu görürüz. Elbette ki insanda bir gayeye matuf yaratılmıştır. Bütün mahlûkatın yegâne yaratıcısı Rabb’imiz Allah (cc) mahlukat içerisinde insana seçkin bir yer tayin etmiştir. Allah (cc) insanı akıl, fikir ve üstün yeteneklerle donatmış ve buna mukabil insana bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Hiç şüphe yok ki insan bu dünyaya sadece yiyip- içmek ve geçici zevkleri tatmin etmek için gelmemiştir. Aksine insan bu dünyaya belli bir gaye için gelmiştir. Yine insan, beden ve ruhtan müteşekkil bir varlıktır. Bedenimizin maddi gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da manevi gıdaya ihtiyacı vardır. Ruhun en önemli gıdası sağlam iman ve ihlasla yapılan ibadettir. Bu durumda bize gösteriyor ki insan başıboş yaratılmamış bilakis bu dünyaya daha yüksek bir gaye ve sonsuz bir hayata hazırlanmak için gelmiştir. Yüce dinimiz ibadeti öyle esaslar üzerine bina etmiştir ki, özü muhafaza edilerek güzel bir şekilde ve devamlı olarak yapıldığı takdirde, beklenen neticeyi mutlaka temin eder.


İbadet, inananlara Allah katında değer kazandırır. İbadet görevini yerine getirmeyenler bu nimetten mahrum kalır. Yüce Allah (c.c.) ibadetleri, belirli gün ve gecelerde, belirli aylarda yada belirli yaşlarda değil; mükellef olduğumuz andan ölünceye kadar yerine getirmemizi emrediyor. Rabbimiz şöyle buyuruyor: Sana ölüm gelip çatıncaya kadar Rabbine ibadet et! (Hicr, 15/99) Çünkü kulluk ergenlik çağı ile başlayıp akıl başta olduğu müddetçe devam etmektedir. Kişinin kulluk vazifesi ancak kendisine ölüm gelip çatınca bitmektedir. Ölümünde kişiye ne zaman geleceği belli olmadığına göre kişi her daim hazırlıklı olmalı, ibadetlerle iç içe bir hayat sürmelidir. İnsanın yaratılış gayesi kulluktur. Ve insan başıboş bırakılmayacaktır. “İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” ( Kıyamet Suresi- 36) Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız (Mü’minun Suresi -115) ayet-i kerimeleri bize bu gerçeği hatırlatmaktadır. “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr Suresi -99) ayeti kerimesi gereğince kulluğun süreklilik ifade etmektedir.  Dolayısıyla kullukta kesinti yoktur. Devamlılık onun temelidir. Bu açıdan kullukta tatil, izin, ara verme, istifa ve istirahat gibi dünyevi işlerde görülen kavramlar yoktur. Ancak kullukta, insanın fıtrî özelliklerine, sağlık durumlarına ve hayat şartlarına göre özel kurallar ve ruhsatlar vardır. İnsan, ergenlik çağından, ruhunu teslim edinceye kadar Allah’a kulluk yapmakla sorumludur. 

O halde yapmamız gereken ibadetleri samimi ve içtenlikle, riyaya kaçmadan, yalnız Rabbimizin rızasını gözeterek, kararlılıkla ve sürekli yapmalı; yapmaya devam ettiğimiz güzel hasletleri terk etmemeli ve değiştirmemeliyiz. Bu hususta son derece dikkat etmeli ve amellerimizi boşa çıkaracak her türlü davranıştan sakınmalıyız.  İnanç ve davranışlarımızı değiştirmek, akıbetimizi de değiştirecektir. Görüldüğü gibi ayet ve hadislerde, ibadetlerde devamlılık emredilmiştir. Devamlı surette yapılan ibadetlerin az da olsa ara sıra yapılan ibadetten hayırlı olduğu anlaşılmaktadır. Zira devamlı bir şekilde yerine getirilen ibadet, az bile olsa Allah’a itaati, bağlılığı ve O'nu sürekli hatırlamayı ifade eder. Bu açıdan devamlı yapılan bir ibadet, devam etmeyen çok amelin kat kat önüne geçer. Bilal ÇETİN / Din Hizmetleri Uzmanı  

GÜNÜN AYETİ  Sana ölüm gelip çatıncaya kadar Rabbine ibadet et! (Hicr, 15/99)  

GÜNÜN HADİSİ  “Amellerin Allah Teâlâ’ya en sevimli olanı, az da olsa devamlı yapılanıdır.” (Buhârî, Rikâk, 18)  

GÜNÜN DUASI  “Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan ve kabir azabından sana sığınırım. Allah’ım! Huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.” (Nesâî, İstiâze, 13)

 ESMAUL-HÜSNA  'En güzel isimler Allah'ındır. O halde, O'na bu güzel isimlerle dua edin...' (A'râf, 7/180) Muhyî: Can veren, yaşatan demektir. Allah Teâlâ, can bağışlayan, sağlık verendir. Ölüleri diriltendir. Ölü beldeleri gökten indirdiği su ile canlandıran, yeryüzünü bitkilerle donatandır.

 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —