Tarih: 11.04.2022 00:24
Manisa İl Müftülüğü 2022 Ramazan Sayfası-10
Hazırlayan: Sebahattin GÖKSU / İl Vaizi
11.04.2022 Pazartesi (10 Ramazan 1443)
Günün Ayeti:
'Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.' (Lokman,31/17)
Günün Hadisi:
“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hıristiyan ya da Mecusi yapar.” (Buhari, Cenâiz, 92)
Günün Duası:
Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle; rabbimiz, duamı kabul et. Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla.” (İbrahim, 14/40-41)
Günün Makalesi:
KUR’AN’DA EBEVEYN EVLAT İLİŞKİLERİ / İbrahim ŞİMŞEK / Din Hizmetleri Uzmanı
Çocuklar Allah’ın çok büyük bir lütfu nimet ve ihsanıdır. Çocuk, ebeveyni için bir lütuftur. Küçük bir bebek, hele insanın kendi çocuğu olunca, eve ve âileye büyük bir huzur, mutluluk ve neşe katıyor, âilenin temellerini sağlamlaştırıyor ve aile için ayetin tabiriyle göz aydınlığı oluyor. Aynı zamanda, çocuklarına baktıkları, yedirip içirdikleri için ebeveyne bunlar sadaka oluyor, anne-baba bu yüzden sevaba giriyor. Her çocuk bir gelecektir. Çocuk masumdur, günahsızdır. Çocuk bir süs, bir ziynettir. Çocuk bir hazine bir güzelliktir. Geleceğini teminat altına almak isteyen her millet, sağa sola harcayacağı zaman ve enerji kadar bir kısım imkânları da, yarının büyük insanları olacak çocukların yetiştirilmesine sarf etmelidir.
Çocuklarımızdan Sorumluyuz!
Dini terbiyelerinde ihmal göstereceğimiz çocukların gelecekte nasıl bir surette karşımıza çıkacağını düşündük mü? O halde Müslüman bir anne ve baba, çocuklarının eğitiminden, terbiyesinden ve iyi bir şekilde yetiştirilmesinden sorumludur.
'Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun” (Tahrîm, 66/6) Bu ilâhî emir gereğince her Müslüman, kendisini ve ailesini Cehennem ateşinden korumak için; Allah'ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçınacak ve bunları çocuklarına öğretecektir. 'Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükafât ise Allah'ın yanındadır.' (Teğabün, 64/15)
Çocuklarınıza Namazı Öğretin:
“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin.” (Ebu Davud, Salat, 417) Ailede kılınan namaz, çocuklar için önemlidir. Farz namazları camide kılmalı ama sünnetleri çocukların da görüp örnek alacağını düşünerek evde de kılmalıdır
.
Çocuklara Adaletli Davranmak:
“Erkek ve kız çocuklarınız arasında adaletli olunuz' (Ebû Davud, Büyû 83) Çocuklara Sevgi, Şefkat ve Merhamet Göstermek: Çocuklara sevgi ve şefkat göstermeliyiz.
“Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin.” diye Peygamber efendimiz buyurmuştur. (İbn Mace, Edeb, 3) Çocuklara iyi davranmak, onları sevmek, onlara karşı şefkat ve merhamet göstermek İslâm dininin emirlerindendir. Peygamber efendimiz (s.a.s.), çocukları çok severdi. Her gördüğü yerde çocuklarla ilgilenir, onları okşardı. Bilhassa yetim çocuklara karşı müstesnâ bir ilgi gösterirdi.
Çocuklara; doğruluk, cömertlik, kanaat ve şükür etme, özür dileme, israftan kaçınma, sorumluluk duygusu, okuma alışkanlığı, temizlik alışkanlığı, girişimcilik, para idaresi, iyimserlik, dua ve ibadet etme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bunlar dünya ve ahiret saadeti için gereklidir. Ruhları aynalar gibi parlak, fotoğraf makinaları kadar süratli kayıt yapan çocukların ilk mektepleri, kendi haneleri, ilk terbiyecileri de anneleridir. Bu açıdan aile içinde çocuğa karşı tutum çocuğun karakterinin gelişmesinde çok önemli bir etkendir. Bundan dolayı anne babanın çocuğa tutarlı bir şekilde, anlayış ve sabırla yaklaşması gerekir. Aile ortamı çocuğun sosyalleştiği ilk ortam olduğundan çocuğa karşı bilinçli yaklaşım gelecekte kendine güvenli, sağlıklı düşünebilen, uyumlu, sevmeyi ve sevilmeyi bilen, sorumluluk ve kişilik sahibi bireyler yetişmesi için ilk adım olacaktır. Çocuğumu 'doğru' yetiştireceğim demekten çok çocuğuma nasıl yaklaşırsam onun için daha iyi bir ebeveyn olurum demeliyiz. Ve şu dua ile rabbimize yalvarmalıyız:
' ”Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap' (Furkan, 25/74-75)
Allah hepimize hayırlı nesiller yetiştirmeyi nasip etsin.
Günün Fetvası:
Çocuğu dünyaya gelen bir kimse ne yapmalı ve nasıl dua etmelidir?
Hz. Peygamber (s.a.s.), yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezan okunmasını, sol kulağına da kâmet getirilmesini tavsiye etmiş ve bizzat kendisi, torunu Hz. Hasan’ın sağ kulağına ezan okumuş, sol kulağına da kâmet getirmiştir (Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, XI, 105-106). Dolayısıyla, çocuk dünyaya geldiğinde sağ kulağına ezan, sol kulağına kâmet okunarak isminin verilmesi sünnettir. Bunu babası veya aile büyüklerinden başka birisi de yapabilir.
Yeni doğan çocuk için şükür amacıyla kesilen kurbana “akika” adı verilir. Hz. Peygamber torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için akika kurbanı kesmiş (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 21; Nesâî, Akîka, 1), bir hadisinde de “Her çocuk (doğumunun) yedinci gününde kendisi için kesilecek akika kurbanı karşılığında bir rehine gibidir. Akika kurbanı kesildikten sonra çocuğun başı tıraş edilir ve ona isim verilir.” (Ebû Dâvûd, Dahaya, 21) buyurmuştur. Akika kurbanı kesmek, Hanefi mezhebine göre mubah, diğer mezheplere göre ise sünnettir.
Akika kurbanı, çocuğun doğduğu günden büluğ çağına kadar kesilebilirse de doğumun yedinci günü kesilmesi daha faziletlidir. Aynı günde çocuğa isim verilmesi ve saçı ağırlığında altın veya değeri miktarınca sadaka verilmesi müstehaptır (İbn Rüşd, Bidâye, I, 463-464). Akika kurbanının etinden anne-baba dahil herkes yiyebilir.
Esma-ü’l-Hüsna:
Hâfid: Alçaltan; zillete düşüren; yukarıdan aşağıya indiren demektir. Allah Teâlâ, kâfirleri, zâlimleri, zorbaları alçaltır; mü’minleri, dostlarını yükseltir. İstediği kulunu yukarıdan aşağıya atıverir. En yüksek mertebelerden en aşağı mertebelere indiriverir. Allah’ın düşürdüğünü hiç kimse yükseltemez, yükselttiğini de hiç kimse alçaltamaz. Bu ismi “Râfi’” ismiyle beraber değerlendirmelidir. Kısaca kendisine itâat etmeyenleri kendisinden uzaklaştıran, mertebelerini düşüren demektir.
Râfi’: Yücelten, yükselten, yukarı kaldıran, şeref veren demektir. Allah Teâlâ, dilediği kuluna şeref bahşederek yükseltir, diğer kullarından üstün kılar. Dilediğini zengin kılar, şerefli kılar, saygıdeğer kılar. Dilediğine îmân bahşeder, sâlih ameller işlemesine ve cennetine girmesine imkân verir. Bu ismi, “Hâfid” ismiyle beraber değerlendirmelidir. Kısaca dostlarının tâat ve amellerini kabul edip kendisine yaklaştıran, dünyada şerefli kılan demektir.
Ramazan Sözlüğü:
Fecr-i Sadık :
Fecr: Güneşin doğmaya başlama zamanı, tan vakti, güneş doğmadan önceki alaca karanlık anlamına gelmektedir.
İkinci fecrin oluşmasından güneşin doğmasına kadar olan süre, sabah namazının vaktidir. İkinci fecir; sabaha karşı doğu ufkunda yayılmaya başlayyan bir aydınlıktan ibarettir. Bununla sabah vakti girmiş, yatsı namazının vakti çıkmış ve oruç tutacaklar için bu ibadetin vakti başlamış olur. Bu yüzden buna “fecr-i sâdık” denir.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —