(MHA) - Doğru Yol Partisi (DYP) Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi, Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi İlkay Şimşek gündeme dair açıklamalarda bulundu. Her yıl artan ve yaygınlaşan orman yangınlarına karşı alınması gereken önlem ve tedbirlerde bir arpa boyu yol katedilmediğini belirten DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek, "Ormanı bekçi değil, sevgi korur derler, ama en önemlisi kanunlar korur, görüyoruz ki kanunlarımız bu konuda yetersiz kalıyor, ormanlarımızla beraber köylerimiz, köylülerimiz, görevli ve gönüllü insanlarımız, evcil ve yaban hayvanlarımız yanıyor, ölüyor, doğamız yok oluyor, geleceğimiz kararıyor, acımız büyüyor, bu noktada
yeni hukuki düzenlemelere gidilmesi, ormanları yakan ve azmettirenlere en ağır cezaların verilmesi elzemdir" dedi. İlkay Şimşek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Orman yangınları bugünün değil, dünün sorunudur, yıllardır sosyal medyada sabotaj olasılığına işaret eden doğrulanmamış çok sayıda bilgi, görsel ve içerik paylaşıldı, sabotaj ihtimaline ilişkin onlarca soruşturma başlatıldı, biz bunların çoğunun sonucunu bilmiyoruz, medyadan da öğrenemiyoruz, kimler, hangi ormanları yaktı, ne kadar ceza aldı bilmiyoruz! Cumhurbaşkanımız 2021 yılında yaptığı bir açıklamada bu iddialara yönelik geniş çaplı soruşturma yürütüldüğünü duyurmuş, 'Bu vatanı ateşe verecek kadar ülkemize ve milletimize ihanet içine girenler varsa onların yakasına yapışıp en ağır şekilde cezalandırılmalarını sağlamak boynumuzun borcudur' demişti. Hatta konuşmasında terör örgütü elebaşılarının ormanları yakma talimatı vermesinin ardından ülkemizdeki orman yangını sayısının ve yanan alan büyüklüğünün yaklaşık 2 katına çıktığını ifade etti. Ardından dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir açıklama yaparak '300'e yakın ihbar aldıklarını ve hepsiyle tek tek ilgilendiklerini söyledi. Peki sonuçta ne oldu? O günden bugüne orman yangınları, sayısı, büyüklüğü, zararları, meydana gelen ölümler daha da arttı. Şimdi ülke olarak bu konuya daha çok eğilmeli, eksik ve yetersiz olan kanun ve yönetmelikleri düzenlemeli, caydırıcı cezalar getirmeliyiz. Ormanlardan izinsiz ağaç kesenin başını keseceğini söyleyen Osmanlı Padişahı Fatih'den, bir ağacı kesmemek için köşkün yerini değiştiren Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ten de feyz almayacak mıyız? Teröriste, rantçıya, fırsatçıya göz mü yumacağız?
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI EŞİTTİR
DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek geçtiğimiz günlerde gündeme bomba gibi düşen ve akıllarda soru işareti bırakan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin söylediği iddia edilen 'Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun' sözlerine ilişkin olarak da şu açıklamada bulundu: "Sayın Bahçeli bu öneriye biraz daha açıklık getirmeliydi, zira bunu bir sistem olarak teklif ediyorsa çok tehlikeli diye düşünüyoruz ve asla doğru bulmuyoruz, çünkü bu durum Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eşitliği kavramını bozar. Zaten bir Kürt ve Alevi Cumhurbaşkanı yardımcısı değil, Cumhurbaşkanı bile olabilir, olmuştur da, tarihimizde örnekleri vardır. Türkiye’de herkes Milli iradeyle seçildiğinde Cumhurbaşkanı olabilir, herkes ehliyet ve liyakat temelinde Cumhurbaşkanı ve yardımcısı olabilir, her pozisyona gelebilir. Milli Devlet anlayışı içinde bu makamlara ehliyet ve liyakat temelinde her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gelebilir. Bu çerçevede Zaza-Kürt kimliğine sahip olan Cevdet Yılmaz zaten Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini yürütmüyor mu? Bu örnekleri daha da arttırabiliriz. Burada birileri Cumhurbaşkanı olacaksa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Meclis Başkanı, Bakan olacaksa, dikkate alınması gereken liyakat olmalıdır."
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.