Tarih: 28.09.2017 19:52

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Dündar Çiloğlu Onkoloji Hastanesi Temel Atma Töreni yapıldı

Facebook Twitter Linked-in

Temel Atma Törenine Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, MCBÜ Yükseköğrenim Vakfı Başkanı Rıza Akçalı, Dündar Çiloğlu ve ailesi, İl Jandarma Komutanı Tuğg. Erhan Can, Yunusemre Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Yunusemre Belediye Başkan Vekili Şule Uygur, Şehzadeler Belediye Başkan Vekili İsmail Önal, Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Dr. Talip Akbaş, MASKİ Müdürü Yaşar Coşkun, MCBÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bilal Gümüş, Prof. Dr. Muzaffer Tepekaya ve Prof. Dr. Birol Kovancılar, MCBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Sami İlker, MCBÜİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Mıynat, MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emin Kurt ve başhekim yardımcıları, yüksekokul müdürleri, il müdürleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz katıldı.

Prof. Dr. Emin Kurt, "Hafsa Sultan Hastanesinde, son dört yılda pek çok yeniliğe imza attık."

Törende ilk konuşmayı yapan MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emin Kurt, üniversitelerin bilimin ve sağlığın merkezi olduğunu söyleyerek, " Son 4 yılda, biz göreve geldikten sonra pek çok yeniliğe imza attık. Kardiyoloji Merkezi'nin açılışında bulunduk. Onun içinde bulunan 19 yataklı Dahili Bilimler Yoğun Bakım, Kardiyovasküler Cerrahi Yoğun Bakım ve Radyasyon Onkolojisi Birimini hizmete geçirdik. Yine Nükleer Tıp ile ilgili Radyoaktif İyot Odaları 3 oda olarak hizmete geçti. Çocuk Acil Servisimiz çok küçüktü, burayı daha büyük ve modern olarak üçüncü basamak seviyesine getirdik. Yine ülkemizin büyük bir ihtiyacı olan Kemik İliği Transplantasyon Merkezi'ni açtık. Eskimiş olan ve şartları sağlayamayan Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitemizi revize ederek tekrar hizmete aldık. Manisa Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin yardımıyla Tüp Bebek Merkezimizi revizyondan geçirerek tekrar hizmete geçirmiş bulunuyoruz. Çocuk Yoğun Bakım, bölgemizin en büyük ihtiyacıydı. Üçüncü basamak ve 8 yataklı olarak hizmete geçirdik. İnşallah yakın zamanda oranın da açılışını yapacak duruma geleceğiz. Yine geçtiğimiz Mart ayında hastanemizin poliklinik ihtiyaçlarını karşılamak için ek bina olarak 17 bin metrekare alanın temelini attık. İhalesi biten ve şu anda kurulma aşamasında olan Girişimsel Radyoloji Anjiyografi Ünitemizi birkaç ay içerisinde açacak duruma getireceğiz" diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Kemal Çelebi, "Bize bu hayırlı hizmetleri, temel atma törenlerini gerçekleştirme imkânını nasip ettiği için Rabbime binlerce kez şükrediyorum."

MCBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, hem üniversite için, hem de Manisa için önemli bir yatırımı hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyerek, "Bu yıl içinde 16 Mart'ta Hastane Ek Binamızın temelini hep beraber atmıştık. Ne mutlu bize ki yine sizlerin katılımlarıyla yaklaşık altı ay sonra Dündar Çiloğlu Onkoloji Hastanemizin temel atma törenini bugün gerçekleştiriyoruz. Bize bu hayırlı hizmetleri, temel atma törenlerini gerçekleştirme imkânını nasip ettiği için Rabbime binlerce kez şükrediyorum.

Bizim için sağlık, mallar, evlatlar birer emanet. Bu emanetlere sahip çıkmak için, gerekli hassasiyeti göstersek de bir imtihan vesilesi olarak yine hastalıklar gelip bize isabet edebiliyor.. Önce dua ediyoruz, sonra sebebe sarılarak şifanın peşinde koşuyoruz. Hastalık durumunda bu şifayı bize sunan elbette şifahaneler. Atalarımız da çok daha doğru söylemiş, hastane yerine şifahane bana daha yerine oturan bir kavram gibi geliyor.  Şifahaneler, özellikle devletimizin milletimiz eliyle bize sağladığı imkânlarla ve elbette hayırseverlerimizin hayırlarıyla, destekleriyle gelişiyor ve şifa bekleyenlere şifa sunuyor.

Son 15 yıl içerisinde Türkiye'de sağlık alanında büyük atılımların olduğunu hep birlikte gördük. Bu anlamda toplumda ciddi bir memnuniyet ortaya çıktı. Bu tür temel atma törenleri, çok klasik temel atma törenleri olmanın ötesinde, belli sorunları gündeme getireceğimiz platformlar olmalı diye düşünüyorum. Bugün sizlerle paylaşacağım hususlar; bir eleştiri değil, samimi olarak bir durum tespitidir.

Sağlık alanındaki çok önemli yatırımları başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Ancak sağlığın en önemli kısmını oluşturan tıp eğitimi ve tıbbi araştırma konusunda acaba ne ölçüde arzu ettiğimiz mesafeyi alabildik, onun üzerinde ciddi mânâda düşünmemiz gerekiyor. Bir sağlık sisteminin asli unsuru olan doktorları, hemşireleri, sağlık personelini üniversite yetiştiriyor. Dolayısıyla üniversite hastaneleri klâsik bir sağlık hizmeti sunmuyor, onlar sadece bir hastane değil. Aslında üniversite hastaneleri tıp eğitiminin, tıbbi araştırmanın bir parçası.

Üniversite hastanesi olan 45 üniversitenin rektörleriyle YÖK Başkanının başkanlığında Sağlık Bakanlığına gittik. Yeni Sağlık Bakanımıza üniversite hastanelerinin problemlerini aktardık.  Üniversite hastanelerimizin karşı karşıya kaldığı en büyük problem mali problemdir. Çünkü üniversite hastaneleri döner sermaye işletmesi olarak yönetiliyor, hizmet sunuyor. Bu sorunların üniversite hastanelerinin en büyük sorunu olduğu yönündeki düşüncesini bize açık yüreklilikle ifade etti.

Bizim döner sermaye işletmesinde gelirlerimiz ve giderlerimiz var. Gelirlerimiz 2007 yılından beri artmıyor. Enflasyon var, bizim kontrol edemediğimiz giderler var. Elektrik gideri, doğalgaz gideri, temizlik gideri gibi. Taşeron yöntemiyle çalıştırdığımız çok sayıda yardımcı sağlık personelimiz var ve onların ücretlerini döner sermayeden karşılıyoruz. Asgari ücrete bir zam geldiğinde, o yıl bunun döner sermayeye yansıması 5-6 milyon civarında oluyor.

Üniversite hastaneleri sağlık sisteminde zincirin son halkasını oluşturuyor, yani üçüncü basamak. Son müracaat yeri üniversite hastaneleri. Biz tıbbi cihazlar konusunda, medikal malzemeler konusunda ve elbette sağlık çalışanlarımızın memnuniyeti konusunda sıkıntı ile karşı karşıya kalırsak; hem tıp eğitimini, hem sunduğumuz sağlık hizmetini etkin bir biçimde yerine getirme imkânından mahrum kalmış oluyoruz. Sağlık alanındaki gelişmeler çok hızlı. Bizler maalesef diğer devlet hastanelerinin sahip olduğu tıbbi cihazlara, imkanlara sahip değiliz. 2017 yılında hastanenin makine teçhizat alımı ile ilgili ödemesi 3.5 milyon. Biz diğer hastanelere malzemeniz varsa, biz onları değerlendirebiliriz diyoruz. Kötü yönetildiğimiz için bu durumda değiliz. Gelir artmamış, giderler bizim kontrol ettiğimiz giderler değil. Şu an 75 milyonluk bir borcumuz var. Bunları mazeret olarak söylemiyorum, elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 

Bunu da üzülerek ifade etmeliyim ki basında bize sorulmadan yer alan, kötü niyetli olmadığını düşündüğüm haberler var. Bize sorulmadan, bilgi sahibi olunmadan, Manisa'nın bir değeri olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesini zora sokacak haberler yapılıyor. Evet, 20 aya varan ödemelerimiz var. Medikâlciler, ilaç şirketleri haklı olarak bundan şikayet ediyor. Dolayısıyla bizler üniversite hastaneleri olarak; sıkıntıyla karşı karşıya kaldığımız için, bunları bir mazeret olarak kabul etmeden ama bir sorun olarak dile getirerek aşkla, şevkle yolumuza devam ediyoruz. Bunlar bizi milletimize, insanımıza, hastamıza en iyi hizmet verme yolundaki gayretimizden alıkoyamaz.

Bizim insanımız, toplumumuz hayır sahibidir. Vakıf Başkanımız Rıza Akçalı, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Bilal Gümüş, Başhekimimiz Prof. Dr. Emin Kurt ile birlikte hastanemizdeki ihtiyaçlar, yapılabilecekler konusunda hayır sahiplerini tek tek ziyaret ettik ve onlardan çok büyük bir ilgi gördük, hepsine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ellerinden gelen desteği vereceklerini bize ifade ettiler. Dündar Çiloğlu'na gittiğimizde sadece anlattık ve tamam dedi. Bizim en büyük yatırım maliyetine sahip olan projemiz bu idi.  Sayın Dündar Çiloğlu, 'Ben bu projede üzerime ne düşüyor ise bunu yerine getirmeye hazırım' dedi. Kendilerine huzurunuzda Üniversitemiz adına, Manisa'mız adına yürekten teşekkür ediyorum. Çünkü biz malların da bizim için emanet olduğunu biliyoruz. Dündar Çiloğlu bir emanet olarak malına sahip çıkıyor ve böyle bir hayırlı işe imza atıyor.

Başta Rıza Akçalı Bakanımız olmak üzere; Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Bilal Gümüş'e, Başhekimimiz Prof. Dr. Emin Kurt'a, diğer Başhekim Yardımcılarımıza, bütün hekim arkadaşlarıma gösterdikleri çok büyük fedakârlık için teşekkür ediyorum. Hemşirelerimize, diğer sağlık çalışanlarımıza, hastanede temizlik hizmetinde, güvenlik hizmetinde ve diğer tüm alanlardaki çalışanlarımıza bu fedakâr ve gayretli çalışmaları için teşekkür ediyorum" dedi.

Prof. Çelebi Onkoloji Hastanesi fiziki özellikleri hakkında da bilgi vererek, "İnşaatın oturma alanı 1388, toplam kapalı alanı 5148 metrekare. Bodrum dahil 4 kat yangın yönetmeliğine uygun ve engelliler için erişebilirlik standartlarına uygun olarak yapılıyor. 6 tanesi engelli olmak üzere 20 hasta odamız, 12 doktor ve hemşire odamız, 9 poliklinik odamız, aynı anda 27 hastanın tedavi görebileceği kemoterapi odamız ve palyatif hasta bakım servisimiz olacak. Dündar Çiloğlu Onkoloji Hastanemizi 2018'de faaliyete geçirmeyi arzu ediyoruz" diye konuştu.

Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, "Bugün bu birliktelik; sadece maddi anlamda bir gelişmenin değil, manevi anlamda bir büyümenin, birliğimize gösterdiğimiz özenin bir işaretidir."

Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, sağlık hizmetlerinin devletin en önemli fonksiyonlarından biri olduğunu ifade ederek, "Güzel bir işin başında oluğumuza göre, teşekkürü hak etmiş pek çok kişi ve kurum var. Tabii ki teşekkür önceliğimiz; şahsım, vilayetim ve devletim adına, sizlerin de bana katılacağınızı düşünerek çok kıymetli Dündar Çiloğlu beyefendiye. Teşekkürlerimizi ve şükranlarımı sunuyorum. Bu şükran duygusunun arkasında çok gıpta ettiğimi de ifade etmek isterim. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde "Dünyada iki kişiye gıpta edilir. Bunlardan birincisi ilim sahibi olanlardır, ilmini insanlarla paylaşır. İkincisi servet sahibidir ve hayatı bu servetini paylaşmakla geçer. Bu mânâda Dündar Bey bu gıptamıza layıktır. Böylesine değerli, hamiyetperver insanlar sayesinde böyle güzel buluşmalarda bir araya geliyoruz. Çok uzun değil, bir yıl içerisinde inşaatı devam eden ek hizmet binamız gibi, hastanemize ve dolayısıyla üniversitemize çok yeni şeyler katıldı. Bizler de bunlara şahitlik ettik. Başta saygıdeğer Rektörüme, Tıp Fakültemiz yönetimine ve özellikle Hafsa Sultan Hastanemiz Başhekimine ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

Temeli atılan bu yapıyla birlikte Hastanemiz, Tıp Fakültemiz daha da gelişecek. Bu ciddi büyüme ile şüphesiz hastane büyüyor, üniversite büyüyor, Manisa büyüyor ve ülkemiz büyüyor.  Yapılan bu çalışmalar bize gösteriyor ki doğru bir büyüme var ve bu doğru büyüme pozitif katkı sağlıyor. Bu ülkemiz için de şükre değer bir müjdedir. Bu büyümenin arka planında, hem maddi hem manevi olarak servetiyle destek verenlerin oluşu bunu daha da anlamlı kılıyor. Bu bizlerin geleceğe daha cesaretli ve ümitli bakmasını sağlıyor. Devletin ve milletin bir olması, devletin milletine ait olması ve milletin devletine sahip çıkması bu demek.

Maddi sağlığın yanında manevi sağlığın, Rektörümün çok güzel ifade ettiği gibi bu şifahanede çare arayanlara çare olması bugünden bizleri çok mutlu etmektedir. İnşallah maddi anlamda ülke olarak sahip olduğumuz enerjiyi tüm hücrelerimize yayarak büyürken, manevi mânâda da büyümenin yollarını bugüne kadar olduğundan çok daha fazla arayıp bulacağız. Bu kararlılık ve ümitteyiz. Zira devlet millet birliği, sadece mekanik bir bütünsellik değil. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Maddi anlamda biz organik bir bütünüz. Manevi anlamda insanlarımızın düşüncelerinin, duygularının bütünlüğüne sahip bir milletiz. Her iki alanda da bireysel sağlımıza özen gösterdiğimiz gibi, toplumsal sağlımıza, devletimizin ve milletimizin dirliğine ve birliğine özen göstermek zorundayız. Bugün bu birliktelik inşallah; sadece maddi anlamda bir gelişmenin değil, aynı zamanda manevi anlamda bir büyümenin, birliğimize gösterdiğimiz özenin bir işaretidir.

Sayın Rektörüm bir takım sorunlardan bahsetti, iyi ki bahsetti. Ülke olarak hemen hemen her alanda son 10-15 yılda çok önemli mesafeler aldık Allah'a çok şükür. Bunları görmek, takdir etmek ve mutluluğunu yaşamak durumundayız. Ama aldığımız mesafelerin, çözdüğümüz sorunların çok büyük bir bölümü, uzun yıllardır birikmiş, büyüklüğümüze yaraşmayan, bırakın hedefleri hayallerimizin bile önünü kesen küçük engellerdi. Bunları teker teker aşıyoruz. Sağlıkta, eğitimde, ulaştırmada ve sanayide birikmiş sorunlarımızı aştıkça, Rektörümün de isabetli anlatımıyla nitelikli sorunlara çok daha fazla hem zihni, hem fiziki mesai ayırabilme imkânlarımız artıyor. Fiziki anlamda eksikliklerimizi üniversite hastanesi olarak tamamlamak üzereyiz. Büyümenin getirdiği yeni ihtiyaçlar olacak. İnşallah onlar bugüne kadar birikmiş sorunlar kadar bizleri yormayacak. Bu engelleri aştıktan sonra sağlık sektöründe niteliği artıracak, dolayısıyla hizmet alan ve hizmet verenlerin mutluluğunu artıracak adımları atacağız. Bunun işaretlerini de gündelik akışın içinde hepimiz fark ediyoruz. Yeter ki bu anın ve bu gelişmelerin kıymetini bilelim. Engel olmak, yıkıcı eleştiri yapmak yerine, birlikte daha iyiyi nasıl yaparız arayışının içinde olalım" diye konuştu.

Ardından, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi tarafından Hayırsever Dündar Çiloğlu'na teşekkür plaketi ve çiçek takdim edildi. 

Tören, protokol mensuplarının MCBÜ Dündar Çiloğlu Onkoloji Hastanesinin temel atma butonuna basmaları ve yapılan ikramla sona erdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —